Kösem Sultan, yaklaşık 1589 yılında bugün Yunanistan sınırları içinde yer alan bir adada, muhtemelen Tinos veya Bosna bölgesinde doğmuş olup, asıl adı Anastasia olarak bilinmektedir. Osmanlı sarayına Bosna Beylerbeyi tarafından sunulmuş ve burada İslam’ı kabul ederek “Mahpeyker” adını almıştır. 15 yaşında Sultan I. Ahmed’in hasekisi olmuş, güzelliği ve zekâsıyla dikkat çekerek sarayda önemli bir konum kazanmıştır.
Valide Sultanlık Dönemi ve Nüfuzu
Kösem Sultan, Osmanlı tarihinin en etkili kadın figürlerinden biridir. Sultan IV. Murad ve Sultan İbrahim’in annesi olarak “Valide Sultan” unvanını almış ve uzun süreli bir naiplik dönemine imza atmıştır. Oğullarının tahta çıktığında yaşlarının küçük olması nedeniyle devleti fiilen yönetmiş, Sadrazamları atama, azletme ve devlet politikalarına yön verme gibi yetkiler kullanmıştır.
Hayırseverlik ve Mimari Katkıları
Kösem Sultan, hayırsever kişiliğiyle öne çıkmış ve Osmanlı sosyal yapısında önemli izler bırakmıştır. İstanbul’da Büyük Valide Han‘ı inşa ettirmiş ve pek çok vakıf kurarak fakirler, yetimler ve hacılara yardımcı olmuştur. Açlara yemek dağıtma, yetimlere barınak sağlama gibi faaliyetlerle halk üzerinde sevgi ve saygı kazanırken, saraydaki nüfuzunu bu hayır işleriyle pekleşmiştir.
Siyasi Çekişmeler ve Düşüşü
Saraydaki gücünü sürekli artıran Kösem Sultan, gelini Turhan Hatice Sultan ile yaşanan iktidar mücadelesi sonucu hayatını kaybetmiştir. 2 Eylül 1651 tarihinde, gelini tarafından desteklenen bir grup tarafından boğularak öldürülmüştür. Bu olay, Osmanlı sarayında kadınların siyasi etkisinin sonunu getiren bir dönemin başlangıcı olmuştur.
Mirası
Kösem Sultan’ın Osmanlı üzerindeki etkisi, sadece saray entrikalarıyla değil, aynı zamanda hayırseverliği ve devlete kazandırdığı yapılarla da hissedilmektedir. Hakkında yazılan eserler, tiyatro oyunları ve televizyon dizileriyle hala tarihteki yerini korumakta, özellikle Osmanlı’nın kadın sultanları arasında dikkat çeken bir figür olarak anılmaktadır.